BEN HİÇ MİŞ GİBİ YAPMADIM...

Yanık acısını da bilirim kesik acısını da en içlerde bir yerlerde kalp yaralarım bile var hala acıyan. Mutsuzda oldum umutsuzda kaldım hatta pes bile ettim şimdilerde pişman, yaşadım. Pişmanlığı en diplerde yaşadım. Çırpındım battım yenik düştüm hayata küstüm isyan ettim. Neden neden diye sorularla boğdum bile kendimi cevap bulamadığım yığınla sorum var şimdi ama ben hiçbir zaman miş gibi yapmadım ağlar-mış üzülür-müş sever-miş özler-miş daha neler nelermiş gibilerde miş gibi yaşamadım.
MİSS gibi aşklarım oldu taze çıkmış ekmek kokularında çaya katık ettim kuru yavan tadını hala unutamam. Sevdim… Severmiş gibi yapmadan sorgusuz sualsiz yaşadım en kuytu yerlerde en gizlerde aşkımı.
Derin heybetli çıkarı olmayan çıkmazlarda sonu olmadığını göre göre ve bile bile yanlış olduğunu ahmakça aptalca yürüdüm yürümüş gibi değil ama dosdoğru sağıma soluma bakmadan ve duymadan kimseleri kendi doğularımda ilerledim burnumun dikine gittim evet gittim pişman mıyım asla en değerli hazinem tecrübelerim.
Sayfalar dolusu yaşanmışlık var şimdi heybemde. Bitek geçmişin mişine emanet. Sevmişim be çok sevmişim.
Çocuk oldum düştüm dizlerimi kanattım kafamı bile yardım dikiş izlerim dahi saklıdır hala. Büyüdüm acı tatlı sevinçli hüzünlü bir sürü hikâyem var an be an hatıra gelmeye hazır
Acılarla oyaladım kenarlarını hayatın aralarına birkaç mutlulukta serpiştirdim. Sevgiyi öğrendim ancak sığdıramadım hiçbir zamana yeni zaman dilimleri aradım kendime ne sevmiştimli cümlelerde geçmişe gömeyim ne sevecektimlerle gelecekte bırakayım istedim .
Yeni zamanlar buldum bana ait benim anlarım benim lahzalarım ve kimselerin bilmediği kimselerin bilemeyeceği yönlerim artık daha mı çok bencilim?
Öyleyse de miş gibi değilim bencilim çünkü konu benim…