mutlu olmak için bile önce mutsuzluğu dibine kadar yaşayıp dozu tutunca tamam hadi bir kahkaha atalım hissi sarıyor.
bir konu bir karar aşamasındayken olabilecek en kötü senaryolar yazılıp en imkansız ihtimaller sıralanıyor sonra aslında o olumsuzluğun gerçekleşme ihtimali bile milyonda bilmem kaçken hevesi kaçırmaya yetiyor.
mutsuz olmayı seviyoruz. duygu derinliği yüksek şarkılar dinleyip konusu damar karakterleri bol acılı filmler izleyip ayrılık temalı kitaplar okuyup hooop esas kız % erkek yerine geçip yaşıyoruz hikayeyi e duygular şelale tabi ağlamak şart oluyor bu havada.
sonbaharı seviyoruz mesela. Ayrılık ayları Hava puslu sisli yağmurlu. yaftalı ayrılık konuşmaları için en uygun mevsim bence. Aşkın ızdırabını bile seviyoruz. Yani düşünsene yaşadığın aşkı kaleme alacak olsan ayrılık kısmına geldiğinde yazın ortasında terk etti beni demek ya da sıcak bir ağustos günüydü ondan ayrıldığım gün demek yeterince o duyguyu yaşatmıyor. çok da dert yani yazın sıcağında yokluğun plajlar eller havaya şarkılarla çınlarken bir saniye bunalıma gireceğim sesi kısar mısınız? da denmez ki . istesek de yaz ayrılığı olmaz yani ayrılacaksanız havaların soğumasını bekleyin derim ben ...
yine aylardan kasım sanki sende kaldı bir yarım... lafın duygusuna bak . buram buram ıslak toprak , kuru yaprak kokuyor.
Bunu dinleye dur
devamı gelecek ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder