30 Temmuz 2015 Perşembe

Nihayet bulur iki yürek çarpıntısı... Bir eyvallahla Nihayet Bulur ...

Ben seni hiç sevmedim aslında
sevme ihtimaliydi sevdiğim
yalnızlık korkusuydu
dönüp dolaşıp sende kendimi bulmanın rahatlığıydı
güvenmek zor iş bu devirde
ben seni sevmedim sana güvendim
yokluğunda bile sevginden emindim
belkide buydu
birinin seni gerçekten seviyor olduğunu bilmek
yıllar geçse de dönüp dolaşıp sığınılacak bir limanın varlığı
ve yalnızlığın mutlak nihayet noktası
sendin
öylesine ben
öylesine benim olmaya hazır
ve kendimi sana adamaya hazır ben
ama yetmiyor be
eksik kalıyor birşeyler
ne olduğunu bilmediğim
kayıp bir duygu
şimdi gitsen
en çok üzülen olurum ben
ama kalsam bir o kadar da üzerim .
Hadi
bitsin bu sürünceme
bitsin bu amansız işkence
bitsin bu belirsizlik

Eyvallah adam
varlığına yokluğuna en çok da güzel yüreğine
Eyvallah...


Suzan DİNLER

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Hayal Kırıklıklarımız Var Bizim

hayal kırıklıklarımız var bizim
biriken...
artan ...
çoğalan...
gün geçtikçe ezen , dağıtan
bin imkansızlıkla kurduğumuz
bir imkansızlıkta kırılmasına izin verdiğimiz
hayal kırıklıklarımız var bizim
biriktirmeyi iş edindiğimiz.

Suzan DİNLER

Nokta (.)

Kırıldıkça ezber olur nefretin
hislerin en belirgin halidir kırgınlığın
bir nokta en belirgin yerinde beklemekte
ve silinmekte mutluluğa sebep anıların
artık daha az üzüntü zamanı
bu hep böyleydi böyle olmalı
kayıplar kurtuluştur derler
vakit kurtulma vakti
bir hikayede burada bitti.

Suzan DİNLER

Keşkeler Üzerine !

Keşke keşkelerimiz olmasa bir insana dair
tanıdığımız bildiğimiz gibi kalsa
ya da umduğumuz istediğimiz gibi olsa
keşke uhteler kalmasa içimizde bir insana dair
özlemek uzak olsa
hasret unutulsa
keşke birinin varlığı yalnızlığa yetse
keşke ilaç niyetine iyi gelse
ve tüm keşkeleri iyikiye çevirse!

Suzan DİNLER

28 Temmuz 2015 Salı

Özetle ben buyum hep giderim !

kayıp gidecek bir yıldız gibi davranma bana
kayıp gidersem tüm dileklerini de götürürüm yanımda
kırılacak cam gibi
dönüşü olmayan an gibi
her an gidecek gibi bakma bana
acı gerçek gözlerimde buluşmasın bakışlarında
sakındıkça susar sustukça giderim
ve gidişlerimde dönüş yolunu da götürürüm yanımda
ulaşılmaz değil uzlaşılmaz biri olur çıkarım
dili sivri ,zehirli ,acımasız biri
değişmez kaidesi bu kainatımın
her an ölecek gibi davranma bana
tüm ölüm ihtimallerini unutturur keşkelerini de alır giderim ...

Suzan DİNLER






Dualarımız Kabul Olsun Diye Yaşıyoruz.

hayat akışında sorgulamayı unutuyoruz
ne için yaşıyor ? ne için savaşıyoruz?
neyi istiyor nelerden vazgeçiyor ve kaçıyoruz
Olsun istediklerimiz, olmasından korktuklarımız ne ?
Olmazsa olmazlarımız ne?
Dualar ediyoruz
Olurunu olmazını düşünmeden
kalbe yenik dualar
mantığa adanmış dualar
hayırlısı ile örülü dualar
Dualarımız kabul olsun diye yaşıyoruz.
kimimiz bir insana atfediyor
kimisi bir eşyaya
kimisi maneviyata
kimisi maddiyata
sözün özü dualarımız için yaşıyor
kabul olsun diye aminlerde buluşuyoruz.


Benim duam
dileklerimiz barış olsun
isteklerimiz kardeşlik olsun
şavaşımız mutluluğa olsun
yarınlarımız da güneşli olsun
şiddetten uzak
şevkate yakın
merhameti bol yüreklerimiz olsun

AMİN !

Suzan DİNLER




ROTASI KAYIP BİR BEN MİYİM ?

Gönlün köreldiği bir hisse vicdanın yenik sürüncemesi...
belirsizlik üstüne belirsizlik eklentisi....
duygu sömürülerine yenik düşme hali
sonra ?
sonrası alışkanlık
sonrası alışılmış mutluluk oyunu ama alabildiğince mutsuzluk hissi
sonrası aslında sonrası olmayan gün devinimi
anı anılaştırma çabası
güzel hatırlanma isteği
git gide kendine yabancılaşma hali
istenmeyen karelere gülümseme mecburiyeti
uzatılmış bir eli geri çevirememenin ezikliği
bir yüreğin senin için attığını bilmenin ağırlığı
içinde olmak istemediğin hayallere ortak olunma çabası
zorlama sevgi halleri
aslında beyin ölümü gerçekleşmiş bir bedene hayran olunma
aslında ölü bir bedene umutla hayata döndürme çabası
aklından geçenleri saklama mecburiyeti
konuşursam hem üzen hem üzülen olunacağının bilinmesi
niye böyle zor her şey
kolayından kestirme kaçış yolları nerede
nerede savunmasız mecburi evetlerimi hayır çığlıklarıyla boğacak kararlarım
nerede o acımasız o dediğim dedik o umursamaz ben
ne zaman bu zor bu karanlık dehlize düştüm ben
ne zaman duygularına yenik aciz biri oldum
ne zaman başladı yönümü bilmez, el yordamıyla ilerleyişim
rotasını kaybeden bir ben miyim ?
bu gerçekten ben miyim ?
şimdi ne kurtarır beni bu halimden
hangi karar? ne kadar bir süre ve ne zaman?
sonu ucu bilinmez bu soruların gerçek bir cevabı var mı?
herkes hak ettiğini yaşar derler ya
hak ettiğim gerçekten bu mu ?
kolayı ne ?
ya da yapılması gereken?
hepi topu bir karar! birkaç damla göz yaşı! açık kapıdan dönmemek üzere son çıkış.
ve sonsuz mutsuzluk !
ve sınırsız nefret !
ve ah silsilesi...
Ve müstahak vicdan muhasebesinde yenik düşüleceğini bilmenin çaresizliği

Varsa !!!
bir çözüm
bir yol
bir çare

(?)

Suzan DİNLER








24 Temmuz 2015 Cuma

SON BAKIŞ

Oturup ağlanabilir şuan
Hiç bilmediğin tanışmanın nasip olmadığı güzel bakan bir çift göz için
Şuan yas tutulabilir
Gidişine isyan edilebilir
Her gün bakışların buluşmasını dört gözle beklediğim kişi için
Mutsuz olunabilir
En sevilen tatlıyı yemek gibi
En huzurlu limana demir atmak gibi
En sakin yerde konaklamak gibi bakışları bir daha göremeyecek olmanın hasreti duyulabilir
Son bakışı ile el bile sıkmadan giden yürek çarpıntısı için
Tüm hevesin kaçıp yeni güne umutsuz başlanabilir
Keşke gitmese de denk düşse bakışlar yine diye dilekler tutulabilir
Hatta dualar edilebilir


Hoşçakal güzel yüreği bakışlarında saklı insan
yolun, şansın ,bahtın açık olsun
Allah'a emanet ol.





23 Temmuz 2015 Perşembe

Yine Boyumuzu Aştı Keşkeler

keşke verdiğimiz kararlardan hiç pişman olmasak
keşke keşkelerimiz olmasa bir insana dair…
beslenen umutlar öldürmese geleceğimizi
o güvendiğimiz adam/kadın hep öyle kalabilse
keşke değişmese kimse
parmak izleri gibi net ve tek olsa karakterleri
uzun vadeli kurulmuş hayaller bir kaşık suda boğulmasa
birlikte çıkılan yolda en kestirme yolu aramasa dönüş için bir taraf
ya da sonsuz çarelerin içinde tek çare kaçmakmış gibi en ufak sarsıntıda
yol almasa meçhule
bilinmez hep mi cezbedicidir
herkes mutlak bir kez gitmeyi istemiş midir
keşke yetse var olan
keşke geçmişe özlem yerine geleceğe hasret duyulsa birlikte…
mecburi bir bağ değil
hele ki razı olunmuş bir mahpusluk
keşke zordan zorunlu olmasa hiç birşey
keşkesiz mutluluklar yaşasak tadı damaklarda
yad edilse geçmiş kahve kokularında

şimdi bir dilek hakkım olsa
tüm keşkeleri boğardım bir bardak suda .

SZN

21 Temmuz 2015 Salı

Hiç mi şiir okumadınız yüreğinize değen
Hiç mi bebek kokusu çekmediniz içinize
Hiç mi aşık olup kaybetmediniz kendinizi
Bu kötülüğün bir açıklaması olması lazım!...







AKLI KARIŞIK İNSAN


atılacak adımlar belirsiz
verilecek kararlar meçhul
gidilecek yollar kararsız
varılacak bir hedef yok
bir hayal geleceğe ait
suya kapılmış yaprak gibi
savrula savrula
yara bere içinde ilerlemekte yine hayat
belirsizlikler tetikler bunu
ne kadar netim! evet istediğim bu! dense de
hakikaten ne benim gerçek isteğim ? diye sorgularken bulurum kendimi
huzur? güven? sevilmek? sevmek?
tam anlamıyla ne yeter bu akıl karışıklığını gidermeye
ya da ne tetikliyor akıl karışıklığımı
ben miyim buna sebep yoksa o mu?
sessizliğimde büyüyor mu karışıklık
ya da susmak kabullenmek mi?
olsun mu
böylesi mi daha iyi olan
bir türlü boş veremiyor iç sıkıntımla baş edemiyorum
eskiden olsa daha deli dolu daha aman sende yaşa boşverciydim
şimdi ne değişti
seneler ilerledikçe
yaş aldıkça yaşlandıkça böylemi olunuyor
kalbin mantığına yenik düşüp varlığını mı unutuyor
ama içim hep küçük bir kız çocuğu benim
kız çocuğu heyecanını kaybeder mi?
etmesin!
yine aynı hisler çevrelesin beni
mecburiyetler ya da mantık değil
inanarak güvenerek isteyerek sağlam adımlarla başlamalı
evet eksik olan bu
inancım eksik benim
inanmadığın limana demir atılır mı
en iyisi alabora olmakta olsa açık denizde kalmak mı?
kaybolmak pahasına
yitip gitmek
kaybetmek pahasına
gözden gönülden uzak olmak mı?
ne istenen
ne beklenen
ne olsa daha net olurdum ben
aklı karışık bir insan oldum yine
sebebi sen
en çok sen


SD.




15 Temmuz 2015 Çarşamba

Gülşen - Kuş Tüyü

AÇIKÇASI

açıkcası...
açıkçası yok işte herşey üstü kapalı; 
seversin gizli 
söversin içinden 
kızarsın derinden 
küsersin kimseler bilmeden 
açıkcası kendi gizinde dağlara küsersin haberleri olmadan 
onlar salınadursunlar hayata sen lanetler yağdırısın içinden 
açıkcası ahmaklıkta aptallıkta sendedir 
ki hala söylenirsin kimseler duymadan

Suzan DİNLER

Sen de unuttun mu ?

Sen de unuttun mu bizi ?
sana da bir rüyanın etkisi gibi mi yaşanılanlar
sanki sen hiç yoktun
hayali bir kahramandın
uykumda tanıdım seni
uyandığımda gitmiştin
gerçek olduğuna inanmak için sakladığın bir resim var mı ?
ya da bir yazı bir anı
dalıp gittiğin hatıraların var mı seninde
özlediğin bir ses , bir koku
dönmek istediğin zamanlar oluyor mu seninde
pişmanlıkların keşkelerin var mı ?
kurulan hayalleri yıkıp yenilerini kurabildin mi
ya da aynı hayali kurmaya devam ediyor musun benim gibi
Sahi sen de unuttun mu bizi ?
sanki hiç yokmuşuz
sanki hiç tanışmamışız gibi
sen de sildin mi bizi ?
***
ben yapamadım
öyle olduğunu sandım
yanıldım

***

SD.

14 Temmuz 2015 Salı

SEVİLMEK İŞ Mİ SEN BİRDE SEV DE GÖR

ödümüz patlıyor sevilmemekten
yanlışlarımızın en büyük sebebi
ahval-i ruhiyemiz sevilmeye endeksli
az biraz sevgisiz kaldık mı depresyona göz kırpıyor
biraz uzaklaştımı sevgi ihtimali mazoşist aşık olup
bedene zarar veriyoruz
ah bu bencil yanımız
ah bu gereksiz sevilme çabamız
kendimizi kaybedip özümüzden kaçışımız
sırf sevilmek adına başkalaşımız
aslında benliği korusak ne kadarda doğalız
ne kadarda olması gerektiği gibi
ne kadarda kusurlarımızla güzeliz
nerede kaçıyor şirazesi aklımızın
ne oluyor bizi böyle hastalıklı ruh haline bürüyen
biride tutup demiyor olmuş mu bu şimdi
bir dön bak aynaya sen neredesin görünen siluet kim
yüze tebessüm ardından hakaret yaylım ateşi
baksan dost baksan iyi biri
senin sen oluşundan uzaklaşışına en yakın takipçin sözde
birde der çok yakışmış yüzüne
laf-ı güzaf desek değil bildiğin haset fesat duygu yükü
sözün özü azizim
ödümüz patlıyor sevilmemekten
sevilelim de haset duygular sarsın beni diyoruz
yeter ki sevilelim de fesatlarla eşlik etsin kırk yıllık kahve muhabbetimiz
ah sevilelim de değişelim özümüze uzaklaşalım kim olduğumuzu unutalım
birimizde çıkıp demiyoruz
malzeme bu anacım seveceksen yüreğinle gel
görünen köye kılavuz arama
olan biten karşındaki ben
olduğum gibi ben olarak eksiğimle ya da fazlamla
böyle sev beni kusur arama
arama ki bende değişmeyeyim sığ düşünceliler için
bileyim bu gören gözler görünenden daha derin bakabiliyorlar
biliyorlar bende de bir yürek var
sevilmekten çok sevmeyi arayan
sevilmekten önemlidir hem sevmek
hem ne demişler
sevildiğine emin olamazsın o başka yüreğin işi
ben kendimi bilirim yüreğimi bilirim
o yüzden en çok en kıymetli en gerçek ben severim
şu dakikadan sonra kim korkar sevilmemekten azizim
varsın sevmesinler ben buyum böyleyim
oturur kör alıcımı beklerim
...

SUZAN DİNLER







1 Temmuz 2015 Çarşamba

AMİN...

Devir mazlumu ezenin
namerdin
gücünü kötüye kullananın devri
devir yüreği taşlaşmışın
merhameti kalmamışın
insafsızın devri
zulme çanak tutanın
iyiliği unutanın
dünyalık yaşayanın devri
gün gelir devran döner
dünya ahirete erer
hesap günü geldiğinde
eline bulaşmış kan
yüreğine bulaşmış kin
nefretinde boğulursun
dilerim layığınız bu dünyada olsun
dilerim eziyetinize maruz kalan ahirette huzur bulsun
 dilerim çektirdiğiniz kadar çekin
ölmeye dua edin

Suzan DİNLER